-
1 борт
borda; kenar,korkuluk; küpeşte* * *мборт о́ борт — borda bordaya
платфо́рма без борто́в — ж.-д. kenarsız açık vagon
2) küpeşteна борту́ су́дна — gemide
вы́бросить за борт (судовой груз) — denize atmak
косми́ческий кора́бль с челове́ком на борту́ — insanlı uzay gemisi
корабли́ с я́дерным ору́жием на борту́ — nükleer silah taşıyan gemiler
См. также в других словарях:
su almak — 1) suyu içine çekmek Ayakkabılarım su alıyor. 2) den. su yapmak 3) den. gemiye içme suyu doldurmak 4) tıp herhangi bir organdan tedavi maksadıyla su boşaltmak 5) mec. bozukluk, yozlaşma başlamak Bu güven bir yerinden su alıyorsa o gediği… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iskele — is., İt. scala 1) Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer Vapurdan indi, iskeleye çıkar çıkmaz etrafına bakındı. S. F. Abasıyanık 2) Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karşı — is. 1) Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. H. E. Adıvar 2) Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık,… … Çağatay Osmanlı Sözlük